Tuesday, August 25, 2015

Miss Kittin & The Hacker - Frank Sinatra

Birkaç gün önce Hale'nin doğum günüymüş. O da 40'ına girmekteymiş benim birkaç ay önce girdiğim gibi. Aynı yaşa basmışız bambaşka hislerle.
Eee boşuna dememişler dünyada 1000 çeşit insan var diye. Sen de 1000, ben deyim 1001 ve geçelim oradan 1001 gece masallarına.
Ve 1001 olsun kesişim kümemizin elemanı, esas hikaye olsun 30 ila 40 yaş arası. Gözünü kapa bak, şimdi de aç. 10 yıl işte böyle geçti sayın Haydarpaşa Tren Garı'ndan kalkan Anadolu Ekspres yolcuları. Siz bir gece trene bindiniz, sabah oldu her zamanki gibi ya da hep size denk geldiği gibi bir saat kadar rötarlı Ankara'da trenden indiniz, Güneyto'nun akranlarından bir çocuk bir elinde biberon, diğer elinde okşamakta olduğu saçınız, daldı uykuya bir gece, sabah bir gece önce geç uyumasından kelli, bir süre rötarlı açtı gözlerini.
İşte hepi topu bu kadar zaman geçmiş gibi 30'dunuz yeni, bir de baktınız 40 olmuşsunuz. 
40 yaşı sevmedim ben, doğumgünümden belliydi zaten. O yüzden bir müddet 30'lara dönmeye karar verdim. Playlist'ten başladım değiştirmeye; bundan böyle bir nevi "Reggaeton is dead baby, Reggaeton is dead"*. Yaşasın elektronik müzik!. 

Bunun üzerine Spotify'ı karıştırmaya başladım ve Bismillah demeden, 30uma yeni ayak basmışken insanı the coolest havasına saniyesinde sokan, 9-6 sünepe banka çalışanı kimliğinden bir anda uzaklaştırıp duayen celebrity efekti yaratarak asi, isyankar bir modda indigo'nun kalabalığına bulaşmadan içeri girip True blue zamanlarındaki Madonna edasıyla adımlar attıran Miss Kittin ve edepsiz şarkısı Frank Sinatra'ya rastlamaz mıyım?

Merak edenler için link: http://youtu.be/G8Q2McwqMPc

Ama bir süredir sinema ve müzik dünyasını yakın markajdan çıkardım, arada bakıp çıkmaktayım. Bu iki dosyayı tekrar tozlu raftan indireceğim. Titizlikle inceleyeceğim. 

İpek ve Cihan'ın gazıyla başladığım kitap yazılmakta tarafımdan. Bu yaz biter dedimdi. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı.
Açıkcası hiçbir hesap tutmadı bu yaz, z raporu her gün şaştı. Oysa 40 yaş icabı üstüme rahat birşeyler giyip minimalist bir yaşama geçiş yapmayı planlıyordum ki faniladan başlayarak kazak ve palto sırtımda, postallar ayaklarımda denizin dibini boyladım. Yükümü azaltıyım derken sekiz katına çıkardım, çıkardın, çıkardı... 40 yaş çok sert başladı...