Thursday, February 12, 2015

Geleneksel Çam Devirme, Pot Kırma Aktiviteleri- Oops i did it again*

Bir Pot Kırıcı Olarak Woody Allen
İpek küfürden hoşlanmıyor, hatta rahatsız oluyor. Onun yanında küfretmek istemiyorum. İşte bu konuya aşırı dikkat ettiğimden, aşırı hassasiyet gösterdiğimden sürekli küfrediyorum. Etmeyim dedikçe cümlenin başı, sonu, ortası biplenecek kıvama geliyor. Bu ne yaman çelişki anne?
Amaaaann daha ne yaman çelişkiler, pot kırmalar, çam devirmeler var. Misal babam henüz hayattayken annemle birkaç günlüğüne Yalova'ya teyzemin oğlu Savaş abimgile gitmişler. Savaş abimgil de annemle babamı bir akşam gezmesi kapsamında Gündüz Bey adında ortak bir tanıdığın evine götürmüş. Gece boyunca babam Gündüz Bey'e Sündüz Bey olarak hitap etmiş, kuvvetle muhtemel Sündüz yengemden dolayı bu isme aşina olduğu için. Adamcağız en nihayetinde "Muharrem Bey, benim adım Sündüz değil Gündüz" demiş. 
Derken kalkma vakti gelmiş, kapıda tokalaşılır, veda edilirken babam gene "Hoşçakalın Sündüz Bey" demesin mi? Sanki adamı çileden çıkarmak ister gibi. Bunu duyan Meryem, Tülay ve Savaş gülmemek için öksürerek kendilerini sokağa atmışlar. Atar atmaz da kahkaha tufanında boğulmuşlar, Gündüz Bey haklı olarak sinire kesmiş, öfkeden kıpkırmızı olmuş, kapıda kalakalırken...

Burada ufak bir parantez açıp bir zamanlar Leman dergisinde Ahmet Yılmaz'ın çizdiği eşcinsel çift Nuri ile Sündüz'ü hatırlatmak istiyorum. Sündüz Hanım dendiğinde bir problem yok da Bey sözcüğünün önüne Sündüz'ü eklediğimizde benim aklıma çotonk diye bu çiftin gelmesi beklenen bir durum. Gündüz Bey'in bu çizgi karakterlerden haberdar olma ihtimali ise yüzde sıfır nokta üç. Adamcağız bunu tahayyül etmek zorunda kalmamıştır hiç değilse...

Bir kez de bir süredir görmediğim bir arkadaşla !f İstanbul Bağımsız Film Festivali'nde karşılaşmıştık. Ben kızı görür görmez "Aaaaaa hamile misin?" diye adeta yüksek desibelle böğürmüştüm. Kız acayip gıcık olmuş, bozulmuş ve "hayır" diyerek arkasını dönüp gitmişti.

Allahın sopası yok. Yıllar yıllar sonra Gökçeçiçekler'le 29 Ekim'de bir Kaş tatilindeydik. Güneyto doğalı neredeyse 1 yıl olmuş, hamilelikte aldığım 8 kilo bir haftada yok olmuştu olmasına da sonrasında çeşitli sebeplerden almıştım gene "bir miktar" kilo.
Havanın genelde yağışlı olmasından kelli, kaldığımız otelin güzelliğinden mutlu mesut odasal aktivitelerle geçiriyorduk daha ziyade vaktimizi. Ve mütemadiyen odaya yiyecek sipariş ediyorduk. Derken bir müddet sonra oburluğumuzdan utandık ve ben telefonda resepsiyondan gene yemek üzere birşeyler isterken "Ya kusura bakmayın hamileyim de" diye bir yalan uyduruverdim. Gelen cevapla birlikte odadaki herkes yıkılıverdi, ben bozum olup diğerleri ise kahkalara boğulup. Gelen cevap şöyleydi: "Evet farkettik"...

Böyleyken böyle sevgili şirin kişileri. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste, der atalarımızın sözleri...

(*)Britney Spears şarkısı, "Tüh görüyor musun gene hata yaptım" manasında.



1 comment: