Friday, January 9, 2015

Ve Recep Ve Zehra Ve Ayşe*

Görüşmeyeli tam 7 yıl 5 ay 1 hafta 6 gün oldu. Vay anasını sayın seyirciler, daha dün gibi hatırımda bir karın ağrısı olarak Ezguita başlıklı yazım. O günlerde öyle sıkıntılar yaşadım ki yalnızım dostlar modunda inşaatları gezdim, dolmuş şöförleriyle ahbaplık ettim, sesim kalınlaştı, sakal bıyık olayına girdim. Derken midemi de hafiften törpülemişim. Bunun üzerine kaçınılmaz olarak bünyeye narkoz verildi bir kez daha. Bendeniz Ezguita kişisi boogie dans yaparken mışıl mışıl uyutuldum ve mide bölgesinden endoskopik tetkiklere tabi tutuldum. Böylece her yıl alkol ve benzeri ürünleri almam mevzu bahis dahi olmadığından ruhumu ve beynimi narkoz alarak kısa bir süreliğine sünger bob ya da patrick seviyesine indirme geleneğini bozmamış olduk. 
Uyandığımda dünyadaki tüm sınırların ve bayrakların kaldırıldığını öğrendim. RTE'yi sordum; kundalini yoga hocası olmuş, Norveç'te bir nöroloji kliniğinde gönüllü olarak çalışıyormuş. 
Emir tatlı cadıdan özel ders almış ve bir burun oynatma hareketiyle garp ile şarkın yerlerini değiştirmiş. Binlerce yıldır birbirini anlamayan, anlamamak için adeta mesai harcayan insanlar bir anda kendilerini karşı olduklarının evlerinde bulmuş, tabaklarında yemeklerini yemiş, çarşaflarında uyumuşlar. Hoşgörü hava gibi görünmeden insanlarca solunmuş, ciğerlerine dolmuş. Farklılıklar katli vacip olarak değil zenginlik olarak görülmüş...
Ne çok şey değişmiş; sanki 100 yıl uyumuşum.
...
İşte 2015'e böyle bir fantaziyle girdim, blogum 1 yaşına, Güneyto 3 yaşına girerken.
...
2015'in bu ilk yazısını bir arkadaşa, bir tavıra ayar vererek bitirmek istiyorum.
Mevzu daha önce de değindiğim arıza bir tutum. Türkiye'de yaşayanlara mal ediyordum bu sorunlu davranışı ama sanırım evrensel bir duruş. "Ezguita senin de işin gücün yok, iyice incik cincikle uğraşıyorsun, mikroskopik mevzulara takıldın." diyenler olabilir. Unutmamak gerekir ki şeytan ayrıntıda gizlidir. Şöyle ki feyste geçen gün statü güncelledim: "Arkadaşımm şu candy crash saga vs zımbırtılarını fütürsüzce atıp durma dedimdi sana. Ama bakıyorum umrunda deil..." 
Bunun üzerine feysbuk feysbuk olalı, bu zatı muhterem arkadaş listeme düştü düşeli benimle bir kez bile like, comment, mesaj paylaşmamasına rağmen, Candy Crash ile sessizliği bozdu: "Candy crashsız hayat düşünemiyorum. Müptelasıyım ama... Sana hiç atmadım ama atanların arkasındayım." diye yorum yazdı.

Hayatımdaki onca olup bitene bir pinçik tepki verilmez, "başarı" ya da "olumlu bir gelişme" takdir edilmezken bir mobil telefon aplikasyonu hepsini solladı. Kollar sıvandı. Sözcükler sıralandı. Arkadaşın başı göğü arşınladı. 

Tebrik ediyorum bravo!

(*)Yusuf Kurçenli'nin yönettiği 1983 yapımı film.



No comments:

Post a Comment