Friday, January 24, 2014

C Blog


Yine bir filme gönderme yaparak başlıyorum. Ne çok referans noktam var Tanrım! Filmler, şarkılar, kitaplar... Hiç susmadan 28 saat konuşabilirim! 
Başlıyorum; 1994 yapımı C Blok Zeki Demirkubuz'un ilk çektiği filmdir. İzlemeye kalkarsanız bu ne abuk sabuk filmdir böyle deme olasılığınız yüksek. Konu itibarıyle Luis Bunuel, sinema dili olarak da Kieslowski çakması olduğunu düşünmekteyim. Anlaşıldığı üzere Zeki Kuburdemiz'i pek sevmemekteyim. Ben bi Masumiyet'i bilirim, o kadar. Bu usta yönetmenlerin küçük bir parmak dokunuşuyla açtıkları kapıyı şahsen kendisi gümbür gümbür yumruklamakta, tekmelemekte ve azıcık aralanan kapıdan zar zor girmeye çalışmaktadır. 
Ne kadar rahat sallıyorum, yüzüne karşı söyle deseler asla söyleyemem. 10 katını bana söyler, mosmor olur korkarım.
Ben NBC'ciyim. Koza ile başlayan yolculuk Üç Maymun'la zirveye ulaşmıştı derken Bir Zamanlar Anadolu'da geldi. O neydi allasen? Tüyler ürperten, nefes kesen, 4göz izlenen bir başyapıt. Misal muhtarın kızının çay ikram ettiği sahne sinema tarihinin unutulmazları arasına kafadan girdi.
Bir de Gökhan Tiryaki var, görüntü yönetmeni olarak. Tam bir yetenek abidesi olan bu muhterem zat İklimler, Üç Maymun, Bir Zamanlar Anadolu'da da NBC ile çalışmıştır. Tıpkı Wong Kar Wai & Christopher Doyle ikilisi gibi efsane sahneler, filmler çıkmıştır ortaya. Neticede bir artı bir; iki dahi, iki jedi, iki elf, iki avatar... 
Ben böyle oradan oraya atlaya zıplaya konuşurum, uykusu gelen yatsın uyusun.

Bugün antipatikliyim, asabiyim, kill bill'im.
Dilek olay
Dile kolay

p.s. skor değişmedi, benim birinci.