Tuesday, May 27, 2014

24 saat



Pazartesi, 12:22 

Sevgili sevgi pıtırcıkları,
Mayıs ayını sallamasyon geçirdim. Çünkü Mayıs ayı beni salladı, hem de öyle böyle değil. Bedenim kıyafetlerimin içinden usulca süzüldü. Kıyafetler tüy misali havada uçuşurken külçe gibi yere çakıldı beden.
İzmir'de bir otel odasında yazıyorum. Sabah saatleri, demektir ki distoni vakti. Bazen diyorum ki her sabah değil de haftada bir, bilemedin iki olsaydı bu illet. Ama bu mevzuda pazarlığa yer yok. Yazgı! Olan olmuş bir kere! Ya da biz yine ağzımızı bozalım; "Yenilmiş kestanenin davası olmaz!" diyelim. Hoş; ne desek boş. Ve bugünlerde çenemi kapasam iyi olacak. Uzun zamandır sessizlik yemini etmek ihtiyacı hissetmemiştim... Hafiften zıçtım pıtır kardeşlerim.
An itibariyle;
Bendeniz Ezguita fuarı gören otellerin birinde 11. kattaki bir odada yatakta uzanmış, bu yazıyı teknik zorluklarla boğuşarak yazmaya çalışıyorum.
Kaardi Tayland'a uçuyor Mrs. Akan'la. Balayına.
Yandan bir bebeğin ağlama sesleri geliyor.
Ömerto nostaljik bir gezi planı yaptı; Buca'da okuduğu fakülteyi geziyor.
...

Salı, 01:21

An itibariyle nerede miyiz?
Bursa yakınlarında bir benzin istasyonunda. Aile reisi aşırı yorgunluğa dayanamadı, horul horul uyumakta.
Can'la yazıştık; Justin Timbırlent konseri olağanüstü güzelmiş. Şu tezatlığa bak; Canko'nun 2 metre ötesinde dünyanın en zeksi karşı cins elemanlarından biri dans ederken, ben şehirlerarası otoyolda ekseriyetle benzin istasyonları halay grubuyla rastlaşmaktayım.
...

Salı, 10:57

Evdeyim kuzucuklar. Jetlag oldum. Zombiye bağladım uykusuzluk ve yorgunluk yüzünden. Aslında uykusuzluk ve yorgunluk en önemsizi. İşte mayıs ayı boyunca neden yazamadım sorusunun cevapları ana başlıklar olarak:

-İş durumumdaki belirsizliğin tırlatma noktasına gelmesi
-Evlilik zor işmiş arkadaş
-İlaçların kaş yaparken göz çıkaran yan etkileri
-Memleketimden insan manzaraları, sözün bittiği yer: Soma

Ve işte mutluluk gözyaşlarına, ses titremelerine sebep olan güpgüzel bir haber:

NBC Altın Palmiye'yi kazandı! Bilge, sessiz attın adımlarını, kaç metre olursa olsun dip daldın. Derinlere nüfuz ettin. Buenos Aires'te San Telmo'da bir barda yıllar evvel hasbelkader sohbete koyulduğum bir adam "Uzak" diyordu bana, "Nuri Bilge Ceylan'ın en sevdiğim filmi." Şimdi Türkiye sineması daha yakın, başka dillere, başka topraklara senin sayende. İyi ki varsın! Auteur oldun, farkında mısın sevgili Bilge?

Başta görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki olmak üzere tüm ekibe sarılmak istiyorum.

Hayat sizlerle güzel!








4 comments:

  1. etikileyici sürükleyici, yanındaymış gibi 24 saati yaşadım :) sondaki tebrik o kadar yorgunluğa rağmen alçak gönüllülüğünün tavan yaptığını gösterir.. süpersin!

    ReplyDelete
  2. Mayıstır sallar yahut sallanır kardeşim. Şurda bitmesine 2 gün kalmıştır, hala bir hayrı yoktur. Belki bir hayrı vardır da biz görememişizdir, öyle diyelim, öyle olsun. Allah Haziran ayında kısmet açıklığı versin.

    Özlem

    ReplyDelete
  3. 24 saate sığdırılmış detaylar..oldukça akıcı ve sürükleyici.okurken yaşamak bu olsa gerek.bunu hissettirmen harika.tebrikler..

    ReplyDelete
  4. u made me happy guys! thanx 4 nice comments:) ingilizceyi türkçe'den daha rahat konuşuyorum da:)
    Özlem Haziran'a sıkı bir giriş yapalım, şeytanın bacağını gene kırıp. aslan geliyor kaplan geliyor tıp ağzını kıp:)

    ReplyDelete